Kuş Lokumu 14

Standard

• Bir insanın kendi dirseğini yalayamayacağını savunan bilimsel bir makale okudum. Bence bilim adına çok üzücü bir tablo bu. Oysa bugüne kadar bir insanın kendi dirseğini yalayabilmesi sağlanmalıydı. Bu kadar fon nereye harcandı? Vergilerim nereye gitti? Ben kendi dirseğimi yalayamayacaksam, kendi dirseğime hakettiği ilgiyi gösteremeyeceksem nasıl çağdaş bir insan olabilirim? Teknolojik ilerlemeler bir insanın kendi dirseğini yalamasını mümkün kılana kadar herkesi bilim adamlarını protestoya davet ediyorum. Beyaz önlüklü  demogoji ustalarının “E sen de arkadaşının dirseğini yala, o da seninkini yalasın, o onun o onun derken toplumsal dayanışma doğsun” dediğini duyar gibiyim. Yok öyle efendim. Sen şişe dibi gözlüklü, ak saçlı biri olarak yan gelip yatacaksın ben de senin açığını bir başkasının dirseğinde kapayacağım? Adama sorarlar. Size köşe ayıran gazetelerin arka sayfalarına yazıktır. Burdan sesleniyorum: Derhal toparlanın. Dirsekleri ve dilleri düşünün. İşiniz ne.

• Voleybolun, arka bahçede çamaşır asan bir grup Slav kökenli kadın tarafından icat edildiğini biliyor muydunuz?

• Barmenin getirdiği çayı beğenmeyen kovboy silahını çekti: DEM! DEM! DEM!

•  ‘İnsanları dış görünüşüne göre değerlendirmek yanlıştır’ tezi arabanızla giderken size doğru baş parmağını sallayan bir otostopçu gördüğünüz an geçerli değildir. Neticede durup adamla satranç oynayamaz yahut onu on soruluk “Nasıl bir yolcusunuz: sünepe mi, yoksa bir sapık mı?” adlı teste tabi tutamazsınız. Saç sakal karışık mı? “Ay Necati yürü, seri katil olabilir.” Elinde BİM poşeti mi var? “Alalım şunu Necati, sevaptır.”

• Yaz tatilini babaannesinin köydeki evinde geçiren genç adam bir süredir geceleri sanki dev bir sigara izmaritinin üzerinde uyuyormuş gibi hissettiğinden şikayetçiydi. Ne doktorlar, ne mühendisler derdine çare olamadı. Bir sabah şilteyi kaldıran babaanne teşhisi koydu: “Sünger yatak sana iyi gelmiyor.”

• Pamuk helvanın nasıl yapıldığını gördünüz mü? Sanki bir hadron çarpıştırıcısının içinden mayası fazla kaçmış pembe örümcek ağları fışkırıyor. Mucizelere inanmayanlara şunu hatırlatmak isterim: Hindistan’ın güney eyaletlerinden birindeki üniversitenin sihirbazlık fakültesinde üç temel ders verilir:  Büyü Hayvancılığı, El Çabukluğu ve Pamuk Helva.

• Romanlar gazete manşeti olsaydı; Çavdar Tarlasında Çocuklar / J.D.Salinger: “OKULDAN KAÇTI, DİSKOYA GİTTİ”

Bahadır Cüneyt Yalçın-Afili Filinta

Yorum bırakın