Edebiyatımızda hiciv denilince akla ilk gelen şair Nef’idir. Öyle ki dili yüzünden kellesinden olmuştur. Övgülerinde sınır tanımadığı gibi, hicivlerinde de fütursuzluğu ile bilinir.Kasidelerinde, geleneksel düzeni bozmuş, nesip(kasideye giriş) bölümünde kendini övdüğü beyitlerine yer vermiştir. “Fahriye” yani şairin kendini övdüğü kısım geleneksel düzene göre kasidenin sonlarında yer alır.
Nef’inin aykırı bir şair olması yalnız bununla bitmiyor, kendi dönemindeki pek çok şair, şeyhü’l İslam ve din adamının eleştirilerine maruz kalmış, yine de hicivlerinden vazgeçmemiş, babasını bile, Kırım han’ının himayesine girmek üzere ailesini terketmesi yüzünden,
“Peder değil başıma bela-yı siyahtır bu”Diyerek hicvetmiştir.
Nef’inin, bî-edebanî ve ağır dilli hicivlerinin yanında incelikle yazdığı hicivleri de vardır. Bunlardan biri, şiirlerine nazire de yaptığı Şeyhü’l İslam Yahya’nın kendisi için yazdığı şu kıt’aya cevabıdır:
Ş.İslam Yayha:Şimdi hayl-i suhan-verân içre Nef’î mânendi var mı bir şair Sözleri Seba-i Muallâka’dır İmrü’l-kays kendidir kâfir Nefî:Bize kâfir demiş müftî efendi Tutalım ben ona diyem Müselmân Varılınca yarın Rûz-i Cezâya İkimiz de çıkarız anda yalan